Menu
Mart 2024
Pzt
Sal
Çrş
Prş
Cum
Cts
Paz
 
 
 
 
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
Etkinlikler
TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi 2019 – Değişimden Değer Yaratmak

“Değişimden Değer Yaratmak” temasıyla bu yıl sekizincisi düzenlenen ‘TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi 2019' açılış konuşmalarıyla başladı.

TÜYİD Başkanı Aslı Selçuk, sekiz yıldır büyük başarı ile düzenledikleri ve Türkiye'de yatırımcı ilişkilerinin tüm yönleriyle ele alındığı ilk ve tek organizasyon olan TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi hakkında şu değerlendirmede bulundu; “Değişen ve dönüşen bu ortamda Yatırımcı İlişkileri profesyonelleri olarak ana önceliğimiz bu dinamikleri yönetmek suretiyle ülkemiz, sektörlerimiz ve şirketlerimiz için değer yaratmaktır. İşte buradan yola çıkarak bu seneki zirvemizin temasını “Değişimden Değer Yaratmak” olarak belirledik.
Bizler bu süreçte yatırımcı beklentilerini anlamak ve yönetmek, bu suretle piyasalarımızda adil fiyatlamaların oluşmasını sağlamak hedefiyle daha dinamik iş modelleri benimsiyoruz. Teknolojiden daha fazla faydalanmaya odaklanıyoruz. Tüm iletişim kanallarını proaktif olarak kullanıyoruz. Ülkemize, sektörlerimize, şirketlerimize ait dinamikleri yatırımcılarımızla düzenli olarak paylaşıyoruz. Sadece bu yıl BIST 30 şirketleri olarak yurt içi ve yurt dışında yatırımcı ve analistlerle gerçekleştirdiğimiz toplantı sayısı 7.000'i aştı. 40'ı aşkın finansal merkezde yatırımcılarla buluştuk. Senelerdir benzer tempoda yürüttüğümüz programlar sonucunda borsamıza yatırım yapan ülke sayısının MKK verilerine göre 90'a ulaştığını da sizlerle paylaşmak isterim. Ekonomimizde dengelenmenin başlaması ve 2020 yılına ait beklentilerin şekillenmesiyle iç pazardaki toparlanmanın olumlu bir hava oluşturduğunu memnuniyetle görmekteyiz. Son dönemde yaptığımız toplantıların sıklığı ve görüştüğümüz yatırımcıların sayısı 2020'yi karşılamaya hazırlandığımız bu günlerde ülkemize ve şirketlerimize olan ilginin yeniden canlanmaya başladığını gösteriyor” dedi.

Türkiye Sermaye Piyasası Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Alp Keler konuşmasında “Ülkemizin kalkınmasının yolunun sermaye piyasalarından geçtiğine inanıyoruz.” diyerek, şöyle devam etti “Bu doğrultuda, sektörümüzün topluma doğru anlatılmasının önemi muhakkaktır. Dünyada ülkeler optimal sermaye piyasası yapısı için kredi ve sermaye piyasası arasında bir denge bulmaya çalışıyor. Sermaye piyasalarının yarattığı değeri ön plana çıkarmak amacıyla hem geleneksel hem de dijital medyayı kullandığımız çok kapsamlı bir iletişim çalışması yürütüyoruz. Türkiye'de ortaklık kültürünün gelişmesi gerekiyor. Türkiye'de halka açık şirket sayısını sağlıklı olarak artırmalıyız. En büyük 500 şirketimizin 72'si halka açık. Sadece yatırımcılar değil, şirketler de sermaye piyasalarına bakış açılarını geliştirmelidir. Yurt dışında birçok ülkede çalışanların şirketlere ortak olduğunu ve sermayenin tabana yayıldığını görüyoruz. Ülkemizde de yapılacak düzenlemelerin, sermayenin tabana yayılmasına ivme kazandırılabileceğine inanıyoruz. Özellikle yatırımcı ilişkileri profesyonelleri de yatırımcılar ve şirketler arasında sağlıklı bir iletişim oluşturarak; yatırımcıların şirketlerin değerini daha iyi anlamasını sağlıyor.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Borsa İstanbul Genel Müdürü Mehmet Hakan Atilla konuşmasında “Dünyada 80'li yıllardan itibaren önem atfedilen yatırımcı ilişkileri konusuna dair 2007 yılına kadar bir fikrim yoktu. Biz kendimizi finans ve yatırım alanında iyi bir seviyede görüyorduk; ama dünyanın geri kalanıyla aynı dili konuşmadığımızı da aynı zaman diliminde anladım. Yatırımcı ilişkileri bana aynı dili konuşmayı, dünyanın bakış açısını anlamayı öğretti. Her alanda olduğu gibi bu alanda da değişim ve gelişimler var. Öte yandan, araştırmalara göre %70'e yakın yatırımcı hala şirketlerle birebir görüşmeyi tercih ediyor” ifadelerine yer verirken; “Yatırımcı ilişkileri departmanlarında çalışanlar tabi ki şirketlerini iyi anlatmaya özen gösteriyorlar; ancak aynı zamanda ülkemizin tanıtımına da önem vermelerini önemle rica ediyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

Açılış konuşmalarının ardından TÜYİD Yüksek İstişare Konseyi Üyesi ve Doğan Holding Yönetim Kurulu Danışmanı Özge Bulut Maraşlı'nın moderatörlüğündeki “CEO Gözüyle” başlığıyla düzenlenen ilk oturum e-logo Genel Müdürü Başak Kural, Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Netaş CEO'su Müjdat Altay'ın katılımlarıyla gerçekleşti.



e- Logo Genel Müdürü Başak Kural: “Değişimden değer yaratmak kuruluş günümüzden bu yana hep odağımızda oldu. Bu yolda da hep paydaşlarımızı hedefledik. 2000 yılında halka açıldık. Yatırımcılarımıza baktığımızda %66 oranında halka açığız ve yatırımcılarımızın da %85'i yabancı. Bu yolda Türkiye kadar yurt dışı da bizim için önemli. Türkiye'de Türk mühendislerle geliştirdiğimiz ürün ve servisleri ihraç ediyoruz. 2016 yılında Romanya'da bir şirket satın aldık ve pazar payımızı genişleterek Avrupa'ya açılıyoruz. Öte yandan, yine aynı yıl Hindistan'da ortaklı bir girişimimiz oldu. Tüm bu gelişmeler yatırımcıyı da heyecanlandırıyor ve günün sonunda bilançomuzu da yansıyor” dedi.

Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün ise şunları söyledi; “Hem teknolojideki hem de yatırımcılardaki hızlı değişim, geleceği belirsizleştiriyor. Gelecek belirsiz olunca da değişim ve dönüşüm işimizin merkezine oturuyor. Belirsiz geleceği nasıl yöneteceğiz? Sorulması gereken soru bu olmalı. Şirketimizi yeni nesil teknolojiye ve trendlere göre dönüştürmeye karar verdik ve yeni nesilden öğreneceğimiz şeyler olduğuna inandık. Neyi terk edip, neyi etmeyeceğimiz konusunda, eski ve yeni hakkında çok hassas bir denge kurmalıyız. Bizdeki tecrübe, yeni nesildeki farklı bakış açısıyla birleşmeli. Şirketler insan kaynağı yaratmalı; ama onlardan korkmamalı.

Oturumun bir diğer katılımcısı Netaş CEO'su Müjdat Altay ise, “10 yıl önce akıllı telefonların ortaya çıkması, dünyada yazılımın yönünü de değiştirdi ve yazılım dünyası büyük bir patlama yaşadı. Milyonlarca akıllı start-up çalışmaya başladı. 6 milyonun üzerinde uygulama yazıldı ve telefonlara indirildi. Çok düşük maliyetlerle yazılımlar geliştirildi ve milyar dolarlık değerler oluşturuldu. Biz de son 10 yılda dijital dönüşüm yapan bir şirket haline geldik. Türkiye'de yerinde Ar-Ge girişimini başlattık. Şu an 1200 şirket bu modelle ilerliyor ve bu Ar-Ge merkezlerinin %90'ı yazılım üretiyor.” şeklinde konuştu.

İlk oturum sonrasında ödül törenine geçildi. Extel- an Institutional Investor Company- iş birliği ile gerçekleştirilen Ödül Töreninin başında Ödül Metodolojisi ve Temel Bulguları Institutional Investor EMEA Bölgesi Satış ve Ürün Geliştirme ve Extel Araştırma Direktörü Amani Korayeim açıkladı.

Sonrasında ise geleneksel Yatırımcı İlişkileri Ödülleri töreninde ‘En İyi Yatırımcı İlişkileri Programı', ‘En İyi Yatırımcı İlişkileri Yöneticisi', ‘En İyi CEO', ‘En İyi CFO' ve ‘Yükselen Yıldız' kategorilerinde kazananlara ödülleri takdim edildi.

Kategorilere göre ödül alanlar:

- ‘En İyi CEO': Ali Fuat Erbil, Garanti BBVA
- ‘En İyi CFO': Türker Tunalı, Akbank
- ‘En İyi Yatırımcı İlişkileri Programı': Garanti BBVA
- ‘En İyi Yatırımcı İlişkileri Yöneticisi': Handan Saygın, Garanti BBVA
- ‘Yükselen Yıldız': Tüpraş

Zirve'nin öğleden sonraki bölümünde ise TÜYİD Yönetim Kurulu Üyesi ve BNY Mellon Türkiye Ülke Temsilcisi Cihat Takunyacı'nın Küresel Yatırım Yönetimi Ortamı Eğilimlerini başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Sözkonusu sunuma buradan ulaşabilirsiniz.

Bu sunumun ardından Citigroup'un Türkiye'den Sorumlu Borçlanma Araçları Piyasaları Direktörü Tommaso Ponsele'nin moderatörlüğünü yaptığı ‘Uluslararası Bono Piyasalarında Türk İhraçlarına Olan İlgi' başlıklı oturumda AllianceBernstein Kıdemli Başkan Yardımcısı Okan Akın, Anadolu Efes Mali İşler Direktörü Orhun Köstem, Garanti BBVA Yatırım Bankacılığı ve Finansman Direktörü Emre Hatem ve Şişecam CFO'su Görkem Elverici konuşmacı konuk olarak yer aldı.



AllianceBernstein Kıdemli Başkan Yardımcısı Okan Akın: Türkiye biz yatırımcılar için çok çeşitli yatırımlar yapabileceğimiz bir yer. Bizim için şirketlerin olumsuzluklara karşı hazırlığına dair en anahtar veri şirketlerin yöneticilerinin tecrübeleri. Birçoğu yaklaşık 30 yıldır sektörün içinde ve 30 yıl içerisinde hem politik hem ekonomik olarak birçok şeyin yaşandığı bir coğrafyada faaliyet gösteren şirketlerin yöneticileri. Ayrıca şirketlerin sermaye yapısı ve nakit yönetimi de en önemli faktörlerden biri.” ifadelerini kullandı.

Anadolu Efes Mali İşler Direktörü Orhun Köstem şu değerlendirmelerde bulundu: “Yatırımcılar, yatırımlarının belli bir süre içerisinde geri dönüş yapmasını beklerler ve iyi bir şirket isterler. İyi şirketin tanımı ise stratejisi iyi yönetilen, kurumsal, finansal olarak sağlam ve sosyal anlamda sürdürülebilir bir şirkettir. Türk şirketlerinin iyi yönetildiğini, farklı senaryolara hazırlıkları olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle dalgalanma gibi sorunların yatırımcılar için korkutucu bir faktör olmaması gerektiğini düşünüyorum. Sürdürülebilirlik şemsiyesi altında yaptıklarınız daha motive ve iç içe geçmiş, inanan bir insan sermayesi yaratır. Bu yöndeki faaliyetler, kültürel ve toplumsal etkinlikleri desteklemek, bu alanlarda etkin olmak, tüketicileri de markaya ikna etmek anlamında önem teşkil eder. “

Garanti BBVA Yatırım Bankacılığı ve Finansman Direktörü Emre Hatem: “Sürdürülebilir finansal çözümler konusunda stratejimizi geliştirmeye, müşterilerimiz için neyin önemli olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Enerji ve mortgage çözümlerimizi ‘yeşil' hale getirmeye çabalıyoruz. Türkiye'de ilk defa ‘kadın tahvilleri' oluşturduk. 6 yıl önce ortaya çıkardığımız bu tahvillerle kadın yatırımcıları çekmek istedik; ayrıca iş dünyasındaki kadınları desteklemek de hedeflerimizden biriydi. Şirketlere verdiğimiz kredi anlaşmalarında ise sözleşmelerde toplumsal cinsiyet konularını, kadın-erkek eşitliğini öne çıkarıyoruz.” şeklinde görüşlerini paylaştı.

Şişecam CFO'su Görkem Elverici ise “2013'ten başlayarak sermaye piyasalarında da daha fazla etkin olmaya yönelik bir strateji yürütüyoruz. Buradan gelecek finansmanlarla yatırımlarımızı güçlendirmeyi planlıyoruz. Hikayemizi ve stratejimizi yurt dışında katıldığımız birçok zirvede ve konferansta iyi ve anlaşılır bir şekilde anlatmaya çalışıyoruz; böylece yurt dışından da yatırımları portföyümüze eklemek istiyoruz.” dedi.


Bu oturumun ardından Broome Yasar Yönetici Ortağı Oskar Yasar “Yatırımcı İlişkilerinden Liderliğe; Bugünün Yatırımcı İlişkileri Yöneticisi, Yarının CEO'su mu?” başlığıyla Zirve'ye konuk konuşmacı olarak katıldı. Yasar, CEO ve CFO'ların yalnızca ne kadar iyi iş yaptıklarıyla değil, sosyal medyanın da gelişmesiyle artık iletişim yetenekleriyle de değerlendirildiğine vurgu yaptı.

TÜYİD Yüksek İstişare Konseyi Üyesi ve Deutsche Menkul Değerler İstanbul Genel Müdürü Albert Krespin moderatörlüğünde gerçekleşen ‘Uluslararası Bakış Açısıyla Türkiye'de Yatırımcı İlişkileri Tecrübe Paylaşımları' başlıklı oturumda; Yatırımcıların Türk şirketlerinden temel beklentileri nedir? Son birkaç yılda neler değişti? ‘Türk şirketlerinin ÇSY (ESG) performansı nasıl?', ‘MiFID II sonrasında yatırımcı ilişkileri evreninde neler farklılaştı? Doğru yatırımcı hedeflenmesinde dijital araçların rolü nedir? Yatırımcı günleri nasıl etkin kullanılabilir?' ve Dönemsel bilgilendirilmeler dışında yatırımcı ilgisi nasıl canlı tutulur? gibi önemli soruların yanıtları arandı. IHS Markit, Avrupa Kurumsal Satış Yöneticisi Direktörü Peter Gotke, TEB Portföy Yönetimi Hisse Senedi Yatırımlarından Sorumlu Direktör Burak Öztunç ve UBP Hisse Senedi Araştırma Analisti Özgür Göker oturuma görüşleri ile katkı sunan isimler oldu.

IHS Markit, Avrupa Kurumsal Satış Yöneticisi Direktörü Peter Gotke oturumda Türkiye ile ilgili olarak: “ Yatırımcıların Türkiye'ye ilgisi artmış durumda. Bu bölgede yaşanan, özellikle sürdürülebilirlik anlamındaki gelişmeler bu ilgiyi getiriyor. Türkiye'deki şirketler artık yatırımcılarla daha fazla etkileşime giriyorlar ve kendilerini daha iyi anlatmanın yollarını arıyorlar.” gözlemini paylaştı.

Oturumun bir diğer konuşmacısı TEB Portföy Yönetimi Hisse Senedi Yatırımlarından Sorumlu Direktör Burak Öztunç, yatırım ilişkileri profesyonellerinin birlikte hareket ederek çalıştıkları şirketi ESG (Environmental, Social and Governance) kriterleri konusunda ikna etmeleri ve bu yönde aksiyon almaları konusunda ikna etmeleri gerektiğini söyleyerek: “Şirketlerin ESG kriterlerini ölçmek amacıyla kurulan bir sürdürülebilirlik merkezi, şirketlerden veri toplayarak bu şirketleri ESG kriterlerini ne ölçüde karşıladığına dair puanlıyor.” dedi.

UBP Hisse Senedi Araştırma Analisti Özgür Göker ise: “Trendler son dönemde oldukça değişti. Gördüğüm şu ki, risk geri dönüş tablolarında geleneksel eksenlerin yanına üçüncü bir eksen daha eklendi. Bu da sürdürülebilirlik (ESG) ve kalıcı olacak gibi görünüyor. Türk şirketleri verilerini açıklama konusunda çekingen davranıyor. Ancak ESG ölçümlerinin yapılabilmesi için verilere ihtiyaç var.” şeklinde görüş belirtti.

 

Detaylı Programa buradan ulaşabilirsiniz.
Click for program.

 



Outlook takvimine ekle

E-Bülten Üyeliği Kaydet